14 Temmuz 2015 Salı

İlk Kahkaha, Hep Kahkaha...

Tarihe not: İlk kahkahanı 11/07/2015 tarihinde attın…


Bu ara büyüme atağında olan seni oyalamaya çalışırken ayna karşısında, zıpladık bir iki ve bir de baktık ki kahkahalar havada uçuşuyor… Sonra ne mi oldu? Neredeyse tüm gün zıpladık; kucağımızda sen, baban ve ben…

Böyle zor zamanların/dönemlerin olacaktır evet… Ama kahkaha atmak için sebebin değil fırsatın olsun hep. Deli mi derler? Bırak desinler... Nasılsa gülmek bulaşıcı. Böyle bir delilik de bulaşıcı olsa ne olur ki? Bence çok güzel olur… Şahsen yaşadık ve gördük... 

Olsan olsan çevrendeki gıcık olursun en fazla böyle gülebildiğin için… E bundan güzel bir sebep de yoktur bence gıcık olmak için…

O yüzden sen yine de gül gülebildiğin kadar. İçindeki yükler de dökülür hem her kahkaha ile. Gözlerin hep daha çok parlar böylece… Kara bulutlar dağılır, kuşlar daha da cıvıldaşır, önemsizleşir hayat telaşı… Ve zaten önemsizdir hep kapıldığımız hayat telaşı.


Kısacası yavrum ikinci en önemli ders: Gülmek için sebebin değil fırsatın olsun… Unutma. 


  • "Küçük Prens"in son bölümündeki "gülme" kısmı okunmalı yeri gelmişken...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder